31 Aralık 2013 Salı

30 Aralık 2013 Pazartesi

Bazen seni seviyorum diyemez insan. 
Onun yerine; 
- Elbiseni Düzeltir, Üşütme der.
- Uy xude, Lilililililili , der. :)
- Makyaj yapma, doğallığın daha güzel, der.
- gidince beni ara, der.
- yorma kendini, der.
- geç yatma erken kalkacaksın, der.
der der durur..
Sevgili olmak, dost olmaktır; dert ortağı olmak, birlikte gülmek, birlikte ağlamaktır... Yani sevgili olmak tek hayatı, iki kişi yaşamaktır...

24 Aralık 2013 Salı

Bugün yine seni gördüm,
Dalgalanan saçlarını gördüm rüzgara karşı bayrak misali,
Her rüzgar yıktı geçti beni ama,
Sağ salim kurtuldum felaketlerinden
Ama çaresizliğim değişmedi bir an olsun,
Belki de ben böyle istedim ,
Çaresizlik seni sevmek demekmiş anladım seni görünce.

"Ölümden sonra bile hayat varken senden sonra neden olmasın?

22 Aralık 2013 Pazar

Hayat en sağlam yerinden de kopatrıyor, en ince yerinden de. Yani hayat bir şekilde kopartıyor, incelmekte bahane güçlü durmakta... 
O yüzden ne olursa olsun ne çok güven, ne çok bağlan, ne çok sahiplen. Sonuçta geldiğin yer de belli, gideceğin yer de... Aşkı aldığın yer de orda, aşktan indiğin yer de... O yüzden ne güçlü dur bu hayatta ne mağrur ne titrek, sadece durduğunu ve durulduğunu bil...
Benim acından yana derdim yok
Benim yalnızlığından yana korkum yok
Benim nazınada diyeceğim yok.

Senin nazınada
Acınada
Yalnızlığınada
Eyvallah…
Çünkü seni herhalinle seviyorum.

Benim aşktan yana da sıkıntım yok.
Çünkü ben seni her gün sil baştan seviyorum !

17 Aralık 2013 Salı

Olduğun gibi kabul ettim seni, olmadın; Kısmet olmadın.

16 Aralık 2013 Pazartesi

Şimdi dönerse kabul eder misin?


Hayır! Onsuzluğa o kadar çok alıştım ki;Artık aklıma geldiği an ağlamıyorum, sadece tebessüm ediyorum.Çünkü yokluğuna mahkum ederken beni yaşadığımın farkında değildim.Ben onu düşlerken gülünecek şarkılarda dahi ağladım.Elleri saçlarımda kaybolmalıydı, başka tenlere dokunmak yerine.Gittiği an yüreğim sanki avuçlarında sıkılırmış gibi acıdı.Öyle tarifsiz bir acıydı ki yaşadığım o an aklıma her geldiğinde titriyorum.Geceleri uykusuzluğu tattım, uyku hapları dahi baş edemedi benimle.

(Peki onu hala seviyor musun ?)

İlk günkü gibi saf, temiz.Göz kapaklarımdan öperdi beni.O benim yüreğimdeki kentin sahibiydi, ruhum onundu.Düşlediğim her yarınım da dahi başrol oydu.Bana fedakarlıktan bahsetme, ben çok sevdim onundum.Şu lanet hayattan dilediğim tek şey aynı çatı altında.Dizlerimizin dibinde yaşlanmaktı.Yüzümdeki çizgileri sorduklarında adını anmalıydım anlamım oydu.Aşk başkalarına tebessüm edip mutluluk vaad ederkenSırtında gizlediği ayrılığı yüzüme vurdu.Onsuz geçirdiğim her geceyi sayfalara ağlıyor.Ona kelimelerde sarılıyor.Kirpiklerini satır arasındaki boşluklarda sessizce öpüyorum.Biliyor musun? O gitiiğinden bugüne dek.Toprak yağmur tanelerine karışarak.Artık eskisi gibi büyüleyici kokmayı beceremiyor.Bu yüzden pencerede beslediğim tüm çiçekleri susuzluğa mahkum ettim.Susuyorum haftalarca, aylarca, bir konuşursam eğer.Tüm alfabeyi intihara sürükleyebilirim.Çünkü; uğruna ömrümü heba ettiğim bedenin terleri şimdi başka tenlerde.

(Üzülme mutlu ol)

Mutluluğumu da çalıp gitti, hatıralarıyla savaşmaya terk etti.Sesi güzeldi ona yazdığım şarkıyı fısıldardı geceleri.O an yatağımız cennetten bize ayrılan bir bahçeydi.Adeta tanrı bizi cennetle ödüllendirirdi,Utanmazdık sevişirken... Unutamazdık o anı...Hayat bazen öyle adaletsiz davranıyor ki,Kendimi tüm sevenleri öldürmüşüm gibi suçlu hissediyorum.Oysa o sadece gitmişti!Öyle mükemmel öyle kusursuzdu ki.Gidişi kıyameti aratmadı... Surumu üfledi...Ve ben artık sabahları yeni güne uyanmıyorum.Hüzünleri giyiniyor, hatıralarına sarılarak.Acının çemberinde kıvranıyorum sahipsizce...

(Unutmalısın...)

Alıştım yokluğuna, darbeler daha çok olgunlaştırdı beni.Korkusuz bir savaşçı gibiyim adeta.Ayrılığın peydahlıdığı tüm acılarla savaşıyorum.Avunabileceğim aşk kırıntıları dahi yok ve bu yüzden.Savaşı kaybetmekten korkmuyorum!Biliyorum, acınacak haldeyim, eğme başını ağlama!Ne olur düşünme beni, tanrıya yazdığım mektubun cevabı.Ölüm meleğinin ellerinde şimdi...Tüm intihar çeşitleri gülümsüyorlar bana.Şeytan onun kıllığında kollarını açıp bekliyor beni.Uyumalıyım,ebediyen,bel ki de düşlerde düşer dizlerime,Vakti geldi gitmeliyim artık geç kalmamam gerek.

Hoşçakal... Aşk...Hoşçakal... Ömrüm...Hoşçakal... Saçlarında öldüğüm...
Benim acından yana derdim yok
Benim yalnızlığından yana korkum yok
Benim nazınada diyeceğim yok.

Senin nazınada
Acınada
Yalnızlığınada
Eyvallah…
Çünkü seni herhalinle seviyorum.

Benim aşktan yana da sıkıntım yok.
Çünkü ben seni her gün sil baştan seviyorum !.

15 Aralık 2013 Pazar

Ben sana hep Üşüyordum,
Çünkü Kıştım.
Nakıştım, Bakıştım.
İnkar etmiyorum da bunu,
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
Ve lütfen inkar etme;
Sana en çok Ben yakıştım...

11 Aralık 2013 Çarşamba

10 Aralık 2013 Salı

Bana koyan ne biliyor musun?

Senin için ben uykusuz kaldım,
Sen pskolojik sorunlar yaşadın. Ben psikolog gibi davrandım.
Ben fotoğrafına bakıp ağladım.Sen intaharın eşiğine geldiğinde. Ben yanındaydım.
Uçurumun kenarındaydın.Ben çabaladım senin için.

Ben hayal ettim seni.Ben üzüldüm.
Ben öldüm.
Ben ertesi sabah dirildim.

Bendim o ben..

Ben hayal ettim,senin tercihin o olacak.
Yani kısacası ben hayal ettim,o yaşayacak.

Ve tüm çabaladığım kişinin hayalinde,aklında,özleminde o olacak.
Bu..
Bana en büyük haksızlık..

Bunlar Sadece ufak kısımlar... 

Birisi adalet mi dedi?

Olur ya,
Tenin başkasının tenine sarılırda uyur, 
Olur ya,
Ellerin, başkasının ellerinde kenetli bulunur.

Mühim değil.
Umarım mutlusundur.
Umarım unutmuşsundur.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. Mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. Sevmiyorum işte. Biz kuşak olarak böyleyiz. Bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler. O tarafımız gelişmedi. Benim tek bir düşüncem var;çıplak geldim, çıplak gideceğim… Ben dünyanın bir parçasıyım, şurayla ve bedenimle sınırlı değilim. Bir şeyler yanlış gidiyor, birileri acı çekiyor… Ben de çekiyorum aynı acıyı. Altıma son model bir araba çekip, güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? Hayır olmam. Aramızda mutlu olanlar varsa zekalarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. Çünkü iyi görmüyorlardır.