16 Aralık 2013 Pazartesi

Şimdi dönerse kabul eder misin?


Hayır! Onsuzluğa o kadar çok alıştım ki;Artık aklıma geldiği an ağlamıyorum, sadece tebessüm ediyorum.Çünkü yokluğuna mahkum ederken beni yaşadığımın farkında değildim.Ben onu düşlerken gülünecek şarkılarda dahi ağladım.Elleri saçlarımda kaybolmalıydı, başka tenlere dokunmak yerine.Gittiği an yüreğim sanki avuçlarında sıkılırmış gibi acıdı.Öyle tarifsiz bir acıydı ki yaşadığım o an aklıma her geldiğinde titriyorum.Geceleri uykusuzluğu tattım, uyku hapları dahi baş edemedi benimle.

(Peki onu hala seviyor musun ?)

İlk günkü gibi saf, temiz.Göz kapaklarımdan öperdi beni.O benim yüreğimdeki kentin sahibiydi, ruhum onundu.Düşlediğim her yarınım da dahi başrol oydu.Bana fedakarlıktan bahsetme, ben çok sevdim onundum.Şu lanet hayattan dilediğim tek şey aynı çatı altında.Dizlerimizin dibinde yaşlanmaktı.Yüzümdeki çizgileri sorduklarında adını anmalıydım anlamım oydu.Aşk başkalarına tebessüm edip mutluluk vaad ederkenSırtında gizlediği ayrılığı yüzüme vurdu.Onsuz geçirdiğim her geceyi sayfalara ağlıyor.Ona kelimelerde sarılıyor.Kirpiklerini satır arasındaki boşluklarda sessizce öpüyorum.Biliyor musun? O gitiiğinden bugüne dek.Toprak yağmur tanelerine karışarak.Artık eskisi gibi büyüleyici kokmayı beceremiyor.Bu yüzden pencerede beslediğim tüm çiçekleri susuzluğa mahkum ettim.Susuyorum haftalarca, aylarca, bir konuşursam eğer.Tüm alfabeyi intihara sürükleyebilirim.Çünkü; uğruna ömrümü heba ettiğim bedenin terleri şimdi başka tenlerde.

(Üzülme mutlu ol)

Mutluluğumu da çalıp gitti, hatıralarıyla savaşmaya terk etti.Sesi güzeldi ona yazdığım şarkıyı fısıldardı geceleri.O an yatağımız cennetten bize ayrılan bir bahçeydi.Adeta tanrı bizi cennetle ödüllendirirdi,Utanmazdık sevişirken... Unutamazdık o anı...Hayat bazen öyle adaletsiz davranıyor ki,Kendimi tüm sevenleri öldürmüşüm gibi suçlu hissediyorum.Oysa o sadece gitmişti!Öyle mükemmel öyle kusursuzdu ki.Gidişi kıyameti aratmadı... Surumu üfledi...Ve ben artık sabahları yeni güne uyanmıyorum.Hüzünleri giyiniyor, hatıralarına sarılarak.Acının çemberinde kıvranıyorum sahipsizce...

(Unutmalısın...)

Alıştım yokluğuna, darbeler daha çok olgunlaştırdı beni.Korkusuz bir savaşçı gibiyim adeta.Ayrılığın peydahlıdığı tüm acılarla savaşıyorum.Avunabileceğim aşk kırıntıları dahi yok ve bu yüzden.Savaşı kaybetmekten korkmuyorum!Biliyorum, acınacak haldeyim, eğme başını ağlama!Ne olur düşünme beni, tanrıya yazdığım mektubun cevabı.Ölüm meleğinin ellerinde şimdi...Tüm intihar çeşitleri gülümsüyorlar bana.Şeytan onun kıllığında kollarını açıp bekliyor beni.Uyumalıyım,ebediyen,bel ki de düşlerde düşer dizlerime,Vakti geldi gitmeliyim artık geç kalmamam gerek.

Hoşçakal... Aşk...Hoşçakal... Ömrüm...Hoşçakal... Saçlarında öldüğüm...

Hiç yorum yok: